Küpkök Koleji Ortaokul Müzik Dersi Programı, öğrencilerin ulusal ve uluslararası farklı müzik kültürlerini tanıyan, bu kültürlere ait repertuar birikimine sahip, dinlediği müziklerdeki farklılıkları ayırt edebilen, müzik dinleme becerisi gelişmiş bireyler yetiştirmeyi hedefler.
Müzik dersi programı olarak MEB müfredatı uygulanır ve müfredattaki konular çeşitli çalgı aletleri, çok sesli çalışmalar, orkestra çalışmaları ve etkinliklerle zenginleştirilir.
Ders dışı etkinlikler kapsamında öğrenciler yetenekleri ve ilgileri doğrultusunda koro, bando ve orkestralara yönlendirilir. Böylece kendilerini müzik ile ifade etmeleri, bireysel ve toplu çalışabilme-söyleyebilme becerilerinin geliştirilmesi sağlanır.
Öğrencilerimizin kendisini en iyi ifade edebileceği müziksel etkinlik türünde ensemble çalışmalarımız, kuşkusuz sosyalleşmelerinde önemli bir yere sahiptir. Ensemble çalışmalarımızda grupla söyleme, sesini kullanmayı ve denetlemeyi keşfedeceği, uyum becerisini geliştireceği, iş birliğine dair disiplin kazanacağı türden etkinlikler yer almaktadır.
Her çocuk yaratıcıdır. Her çocuk farklı algı, bilgi, sevgi ve duygu dünyası ile deneyime sahiptir. Uygulamalarda görsel sanatlar alanına yönelik iki ve üç boyutlu çalışmalar ile çoklu ortam çalışmalarına yer verilir.Görsel sanatlar dersi diğer disiplinlerle birlikte eğitsel amaçlardaki bütünlüğü kurmaya veya bireyin kendini gerçekleştirmesine katkıda bulunur.Görsel sanatlar dersi çocuğu temel alır; öğretme, öğrenme süreci çocuğun kendine özgü algılama ve gelişim basamaklarına göre düzenlenir
Görsel sanatlar eğitiminin konusu; algılama, düşünme ve bedensel eylemlerin de katıldığı, süreç içerisinde kendini ifade etme şeklidir. Öğrenciler bireysel yeteneklerini, estetik ve eleştirel yönlerini keşfederek, orijinal çözümler bulurlar. Sanata farklı bir gözle bakarak, kültürler arası farkındalığa duyarlı, özgüven duyguları gelişmiş bireyler olarak yetişirler.
Görsel Sanatlar derslerinde; desen bilgisi ve görsel algılama, resimde şekil ve yüzey, kompozisyon, renk, resim teknikleri verilir.
Öğrencilerin öncelikle;
- Çizgi ve renklerin özelliklerini fark edebilen,
- Çizgi ve renk yoluyla kendisini ifade edebilen,
- Yaratıcı, duyarlı, kendine güvenen ve kendini sanat yoluyla ifade edebilen,
- Olumlu ilişkiler kurabilen,
- Tasarıma yönelik hayal gücünü kullanabilen,
- Her alanda kullanılabilecek yaratıcı davranışlar geliştirebilen,
- Estetik yaratımda bulunabilme becerilerini geliştiren bireyler olmaları hedeflenir.Sanat eğitimi,bireye çağdaş yaşama ve özgür düşünme olanağı kazandırır.
Öğrencilerimizin görsel sanatlar ile ilgili bilgi ve becerileri kazanmalarının yanında, yeni bilgi ve beceri üretmelerini alışkanlık haline getirmeleri, okulumuzdaki görsel sanatlar bölümünün temel amaçlarındandır.
Öğrencinin;
- Doğayı gözlemleme duyarlığı kazanmasını, yeteneklerini fark ederek kendine güven duygusunu geliştirmesini;
- Geçmişten günümüze tüm ulusal ve evrensel sanat eserlerini ve sanatçıları tanımasını;
- Güzel sanatlara konu olan eserleri anlamasını ve beğeniyle yorumlamasını sağlamak, okulumuz görsel sanatlar bölümünün amaçlarındandır. Uygulamalı çalışmalar ile öğrencilerin hayal güçlerinin, yaratıcılıklarının ve el becerilerinin geliştirilmesi amaçlanır.
- Doğayı ve çevreyi gözlemleme duyarlılığı kazandırmak
Ortaokul Bilişim Teknolojileri Bölümü; Bilişim teknolojileri araçlarını iyi bir şekilde kullanabilen, araştırma becerilerini geliştirerek doğru kaynağa ulaşabilen, problem çözebilen, gelişen ve değişen teknolojileri takip edebilen, dijital okur-yazarı olan öğrenciler yetiştirir.
Program olarak MEB müfredatı uygulanır. Kazanımlar, disiplinler arası çalışmalar ve çeşitli sınıf içi etkinliklerle zenginleştirilerek öğrencilere sunulur.
Fen bilimleri doğayı ve doğal olayları sistemli bir şekilde inceleme, henüz gözlenmemiş olayları kestirme gayretleri olarak tanımlanabilir. Genel olarak fen dersleri; konu içeriği, bilimsel yöntem uygulaması, pratik çalışma, laboratuvar çalışmaları, veri toplama ve sunum ve veri yorumlama bölümlerinden oluşur.
Okulumuz da Fen bölümü bütün bireylerin fen okuryazarı olarak yetişmesini amaçlar. Doğanın keşfedilmesi ve insan-çevre arasındaki ilişkinin anlaşılması sürecinde, bilimsel süreç becerileri ve bilimsel araştırma yaklaşımını benimseyip bu alanlarda karşılaşılan sorunlara çözüm üretmelerini sağlar. Birey, çevre ve toplum arasındaki karşılıklı etkileşimi fark ettirip; toplum, ekonomi ve doğal kaynaklara ilişkin sürdürülebilir kalkınma bilincini geliştirir. Doğada ve yakın çevresinde meydana gelen olaylara ilişkin öğrencilerin ilgi ve merak duygusunu harekete geçirir ve besler.
Fen Bilimleri dersinde öğrenciyi temel alan öğrenme ortamlarında (problem, proje, argümantasyon, iş birliğine dayalı öğrenme vb.) derslerin yürütülür. Öğrencilerin bilgiyi anlamlı ve kalıcı olarak öğrenebilmeleri için sınıf/okul içi ve okul dışı öğrenme ortamları, araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisine göre tasarlanır. MEB müfredatı takip edilmesiyle birlikte öğrencilerin Küpkök Kolej’inde öğrenim hayatlarına başarıyla devam edebilmeleri için onların yeterince laboratuar becerileri ve düşünme metotlarını da geliştirmelerini sağlanır.
Bu bağlamda informal öğrenme ortamlarından da (okul bahçesi, bilim merkezleri, müzeler, planetaryumlar, hayvanat bahçeleri, botanik bahçeleri, doğal ortamlar vb.) faydalanılır. Öğrencilerden beklenen proje tasarlama, model ve ürün oluşturma, ürünü tanıtma vb. performansların mümkün olduğu kadar sınıf içinde ve öğretmen rehberliğinde gerçekleşir. Etkinliklerin okul atmosferi içerisinde akranları ile birlikte yapılmasını sağlar.
Amacımız doğal dünyayı anlamak için öğrencilerimize yol göstermek ve onların fen bilimleri ile ilgili pozitif tutumlar geliştirmelerine yardımcı olarak, öğrendiklerini günlük hayatta kullandırmak ve öğrencilerimizin bundan zevk almasını sağlamaktır.
Matematik tek amaç için hizmet etmez, en önemli olan amacı doğuştan itibaren insanlarda var olan düşünme yeteneğini geliştirmektir. Matematik, insanların yaşamlarında karşılaştıkları olaylara karşı, onları araştırma yapmaya, düşünmeye ve var olan sıkıntıları incelemeye sevk eder. Bunun sonucunda da insanlar oluşabilecek olan en doğru cevabı bulmaktadır. Matematik, insanların dikkatli olmasına, düzene girmesine, problemleri incelemesine ve mantıklı düşünmesine olanak sağlamaktadır.
Matematik sayesinde insanlar farklı bağlantılar kurabilir, hatta bu bağlantılar insanlara heyecan bile yaşatmaktadır. Bu heyecan sayesinde insanlar da farklı şeyleri bulma çabasına girer. Bu da belli başlı bilim dallarının ortaya çıkmasına olanak sağlamaktadır. Matematik her insanın yaşamında var olmalıdır ve her insanın öğrenmesi gerekli olan bir bilim dalıdır.
İlköğretim Matematik Programı, hedef ve davranışların gerçekleştirilmesinde önemli bir unsurdur. Öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeylerine uygun yöntem ve teknik seçerken öğretmenlerimizin zengin yöntem ve teknik bilgisinden yararlanmaktayız. Bu yöntem ve teknikleri kullanmanın yanı sıra uygun araç-gereçlerden yararlanma ve bunları sınıf içinde kullanma; öğretmenlerimizin sahip olması gereken mesleki nitelikler arasında yer almaktadır. Amaçlı, planlı ve sürekli bir yönelişle bedenin ve zihnin birlikte bir şey üretmesini temel alan öğrenme biçimine yaparak yaşayarak öğrenme denir. Çocuklar, görmek ve işitmekten çok yaparak öğrenirler. Öğrenmede işitme ve görme de önemli olmakla birlikte öğrenciler öğrenilmesi gereken konuların yapılmasına ve işlenmesine etkin olarak katılabildikleri ölçüde öğrenme anlamlı ve sürekli olur.
Matematiksel kavram ve becerilerin en iyi şekilde öğrenilmesi için küçük çocukların, şekilleri ve bunlar arasındaki ilişkileri keşfetmek amacıyla etkin bir çaba içine girmeleri gerekir. Bu etkinlikler, imkânlar ölçüsünde günlük yaşamda karşılaşılabilecek sorunlarla ilgili olmalı, bunlarda somut materyaller kullanılmalıdır. Bu koşullar yerine getirildiğinde, çocuklar anlayarak öğrenebilirler ve ezberleyerek ya da anlamadan tekrarlayarak yüzeysel bir biçimde öğrenme yoluna gitmezler. Bu gibi durumlar için geçerli olan eski bir Çin atasözü vardır: “İşitirsem unuturum, görürsem hatırlarım, yaparsam anlarım.” Buna bir şeyin daha eklenmesi gerekir; çocukların katıldıkları etkinlikler ile bunların sonuçları üzerinde düşünmeye de gereksinmeleri vardır.Yapılan araştırma sonuçlarına göre “bir şeyi gerçekleştirerek” yapılan eğitimin %90 oranında kalıcı etki bıraktığı ortaya çıkmıştır.
Bu ilkeleri benimseyerek matematik eğitimimiz devam etmektedir.